Aşk… Hakkında epeyce yazılır, çizilir. Destanlar, efsaneler anlatılır; dinlenir. Çünkü hala hayatın en bilinmeyenli denklemidir. Daha mini mini bir kuşu söyleyen dudakların sahipleri bir yandan da hayallerindeki aşkın büyüsündedir. Peki ya bu hayallerdeki aşk tam olarak nerededir, koordinatları nelerdir? Boyutumuzun 30500 katı büyüklüğündeki o esrarengiz kapının anahtarı hangi erkektedir? Artık annesinden bile daha iyi tanıdığımız, bütün sırlarımızı hiç düşünmeden anlatabildiğimiz en yakınımızın ta kendisi midir? Yoksa daha hakkında hiçbir şey bilmediğimiz bir gizemli midir? Aşk bazen güvenin verdiği rahatlama hissinde bazense bilinmeyenin çekiciliğinde gizlidir. Kararı vermek bizim işimizdir. Çünkü bu kişiden kişiye değişir. Çünkü aşk kimileri için bir mecburiyet, kimileri içinse bir çılgınlık yapmak demektir. Tanımı yoktur, kanıtı yoktur; ama kendisi gerçektir. Bazen sinir küpü olmuş iki insanın yastık savaşıyla sona eren kavgalarından bazense bir fotoğraf karesini süsleyen iki sıcak gülümsemeden ibarettir. Her neredeyse, her ne şekildeyse işini iyi bilir. Kendi gizemine bizi hapsedip arkamızdan nanik bile yapabilir. Bir hastalık değildir ama bir virüs gibi bütün bedenimizi ele geçirebilir. Bizimle oynamak hoşuna gider, bütün meselesi bizimledir. Huyu böyledir, böyle kabul edilir. Korkutucu görüntüsünün arkasında şirin mi şirin bir aktör de yatabilir. Olabilir, olmayabilir… Gelebilir, gelmeyebilir… Bulabilir, bulmayabilir… Kimileri için “üç harfli”dir. Kimileri içinse üç harften ibarettir. Üç nokta da olabilir. Kendi bilir…
" kimileri için “üç harfli”dir. Kimileri içinse üç harften ibarettir. " çok güzel olmuş (:
YanıtlaSilTeşekkür ederim :)
YanıtlaSiloha. bayıldım banu. çok iyi olmuş. tebrik ederim :)
YanıtlaSilYihhhaa arriibbaa, teşekkürler Oytun :)
YanıtlaSil